Koltuk...
Oturduğu yerde gerindi... Elini ahşap masasının üzerinde duran büyük kristal bardağa uzattı... Onun için özel olarak hazırlanmış kıpkırmızı renkli hafif ekşimsi gilaburu suyunu bir dikişte içmeye çalıştıysa da olmadı ancak koskoca bardağı üç sefer başına dikerek bitirdi... Böyle zamanlarda içinden hep geçirdiği gibi “iyi ki” dedi kendi kendine “iyi ki ben buranın başıyım... Evde olsa karımın bana yapmayacağı hizmeti bak altımda çalışan yüz kişi nasıl da yapıyor. Bir düğmeye basıyorum kırmızı su geliyor, bir başka sefer bastığımda yeşil su geliyor... İyi ki başıyım buranın... Zaten anam da hep ne derdi... Soğan bile olsan başı ol “ ...