Zıpla... Hopla... Alkışla... Eğlen... Durma...

Hiç başka bir dünyaya gitmek istediğiniz oldu mu? Bir kaç saatinizi olsun başka diyarlarda geçirmek istediğiniz? İşte size her anında bir sonraki anını beklemediğiniz ve her seferinde "Yok artık" dediğiniz şaşkınlıklara sizi götürecek bir ekip... Ritmin ve uyumun dansı... STOMP...



Uzun zamandır beni böyle başka diyarlara götüren bir gösteri izlemedim. Tam 1 saat 45 dakika o koltukta oturmuyordum adeta büyülü bir dünyaya seyahat etmiş gibiydim. Her seferinde bir sonraki sahnede artık daha ne yapabilirler ki derken buldum kendimi. Ama her seferinde daha da şaşırttılar, daha da etkilediler ellerinde süpürgeler, tenekeler...

Yanlış okumadınız, bu konserde sıradan piyano, davul, keman vb gibi müzik aletleriyle müzik yapılmıyor... İnanılmaz bir şekilde poşetler, kibritler, çakmaklar, teneke kutular, bidonlar, hatta market arabaları ile veriyorlar inanılmaz bir konseri... 

Basketbol topları ile bu yaşıma kadar tek hedefim potaya isabet ettirebilmek iken bundan sonra basketbol topuyla yapılan bir besteyi çalabilmek de yapabilmek istediğim şeyler arasında yerini aldı. Nasıl büyük bir uyumla çaldılar topları sizlere anlatamam.  Öyle bir gösteri ki anlatılmaz yaşanır denilen türden. 

Tüm bu aletlerle yaptıkları müzikle beni şaşırtan Stomp ekibi bir anda kapkaranlık sahnede öyle bir ritim tutturup, müzik yapmaya başladılar ki dedim herhalde bıraktılar tencere tavayı başladılar gerçek müzik aletlerine. Ama sahne aydınlandığında bir de ne göreyim; dekoru çalmaya başlamışlar... Yedek parçalar, borular, tenekelerle dolu sahneyi...Yok dedim bunun da ötesi yok...

Ama nerde.... İnanılmaz bir şekilde plastik borular, gazete kağıtları ve evye ile bile müzik yaptı bu ekip... Şoktan şoka girdiğim kesintisiz bu gösteriye ne mutlu ki alkış ile ritim tutarak biz de katıldık. Terapi gibiydi bu muhteşem gösteri...

Bugüne kadar izlememiş olanlara tek tavsiyem... Bulunduğunuz yerde bir gösteri yapacaklarsa asla kaçırmayın... Koşa koşa gidin asla ama asla pişman olmayacaksınız ve emin olun şu an benim yaptığım gibi klavyenin tuşlarına basarken de acaba bu seslerle ben de bir beste yapabilir miyim derken bulacaksınız kendinizi...





Yorumlar

  1. alla alla görmedim duymadım.
    istanbula ne zaman geldi ki alla alla.
    bi düşeyim peşine yaa.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geldi ve gittiler... düş düş sonra bi oynayıp zıplayacaksın ki sorma

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her ayrılık bir "Veda"yı hak eder...

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)