Osman değil Oscar mı o zaman anonsa gerek yok...

Bir köpek sahibi olmadan anlaşılamayacak bazı duygular vardır... İşte bunlardan biri de bu patili canların bizim çocuklarımız gibi olduğu, tüylerine zarar gelse üzüntüden kahrolduğumuzdur. Bu hissi ancak minik bir cana sahip olanlar anlar. Ne yazık ki çocuğu olanların bile zor anladığı bir duygu... Nereden mi biliyorum? Bu yaz ve bir kaç hafta önce yaşadıklarımız sonucunda öğrendim...



Oscar benim 20 yıllık rüyamın gerçek olmasıdır. 5 yıldır oğlumla beraberiz. Öyle günler geçirdik ki ilk zamanlar daha önce anlatmıştım; uykusuzluktan zombi gibi işe giderken, onun ağlamalarına dayanamazdım. Kaç kere hastalandı, kaç kere beni yaraladı. Özellikle de yüzümün en güzel parçalarından burnuma burnuma çalıştı. Önce tam üstünü ortadan ikiye ayırdı minik keskin dişleriyle... iz kalacak diye ne çok endişelenmiştik. Ama sağolsun contractubex mucize jeli iz miz bırakmamıştı. Bir kez de kafasını çakmıştı burnuma içinden gelen çıtırtıları duyduğumda ve burnum bir anda kanamaya başlayınca işte gitti burun dedim artık boksör gibi gezeceğim:) Acilin yolunu tuttuk Neslihan beni zorla götürmüştü ya kırıldıysa deyip, ama neyse ki sadece doku zedelenmesi olmuş da yırttık boksör olmaktan. Bacaklarımda her daim olan pati morluklarını, ellerimdeki minik diş kızarıklıklarını saymıyorum bile hepsi bana Oscarcandan eserler diye bakıp gülüp geçiyorum... Kızmıyorum, kızamıyorum... Kimsecikler de bunu anlamıyor, halbuki benim pamuk oğluşum bana bilerek zarar vermiyor... Babamın omzunu kırdığında da bilerek yapmadı pamuk prens kedi görmüş ona koşmuş canavarım :))

Oscar benim en kıymetlilerimdendir... En güzel yemekleri yesin, en iyi suları içsin, en eğlenceli oyuncaklarla oynasın, hep çok mutlu olsun isterim. İşte o yüzden de tatillere onunla giderim ve her yıl bu nedenle adresimiz bellidir... Yazlık... Antalya Karaöz:)) Ama bu sene yazlık maceramız sona erdi artık galiba... Yasak geldi Oscar ile bana...

Denizde yüzerken sahilde babamı gördüm, evden bize doğru geliyordu ama o da nesi elinde Oscar'ın tasması vardı ve fakat tasmanın ucunda Oscar yoktu. O anda anladım ki benim pamuğa birşey oldu, kayboldu... Değme yüzücülerden hızlı yüzmüş olabilirim o an... Sahile nasıl çıktım nasıl koştum anlatamam. Babam perişan Oscar evden kaçtı demez mi... Peşinde de kardeşim. Ben isyanlarda ve gözyaşları içinde "Ona birşey olursa bana görünme baba öldürücem seni" diye çıldırmış halde kardeşim  de sanki o an mantıklı olabilirmişim gibi "Babamla konuşma öyle ne diyorsun" diye beni eleştirmekte. Tabii hiçbirisine bakmadan ağlaya zırlaya yazlığın sokaklarında "Oscar, oğlum, Oscar..." diye bağırarak geziyorum... Bu sırada sesimi duyan köy halkından yaşlı amca "Kızım tarif et camiden anons ettirelim" deyince. Ben hemen Oscar'ı tarif etmeye başladım "beyaz tüylü, kırmızı tasması var, büyük bir köpek" diye. Ama amca oğlumun köpek olduğunu duyunca "O zaman anonsa gerek yok" demez mi? Yürürken de kardeşime rastlamış aynı amca "Kadının iti kaybolmuş ağlıyor" demiş. İyi mi? Meğer amca Oscar'ı Osman sanmış... Siteden başkaları köpeğiniz adı Osman mı diye sorunca anladık.

Oscar ya arkadaki ormana kaçar ve bir kaç saat içinde karanlık basınca ben onu bulumazsam endişeleri içinde hüngürdemelerime eşlik eden çığlıklarıma diğer siteden bir komşu cevap verdi Oscar'ın gittiği yönü gösterdi. Canım oğlum üst yoldan sesime doğru koşuyormuş. Bir komşumuz da arabasıyla aramayı teklif etti. Tam o sırada Oscar havladı ve ben olduğu yönü belirleyip o tarafa doğru koştum. Ben babam ve kardeşim o noktada buluştuk. Oscar'ın bana koşmasını hala gözyaşları içinde hatırlarım. Yanıma koşup bana sarıldı adeta ben de ona... Kızdım da bir daha sakın bizi bırakma oğlum diye... Annem ise evde bizi bekliyordu meğer Oscarcan eve dönmüş ama annem ona dokunamadığı için eve alamamış ve yaşanan bu krizli dakikalar sonunda evin patroniçesi yeni yasağını yayınladı Oscar ve Elif bir daha buraya gelmeyecekler. Böyle bir krizi bir daha yaşayamam kalbim kaldırmıyor... Biz de böylece yasaklanmış olduk. Öte yandan da sitede komşulara da eğlece olduk. Hepimiz Oscar'ın Osman macerasına güldük. Ama ne yalan söyleyeyim camiden bir köpek kaybolmuştur diye anons yapılmaması kalbimi kırdı, çünkü benim için Oscar en az Osman kadar değerliydi.

Joy...
İşte bu maceranın ardından bir kaç hafta önce Oscar'la sabah yürüyüşümüzü yaparken kapının önünde oturup mola verdik. Aslında biz öyle molalar pek vermeyiz. Ama o gün mola veresimiz tutmuştu meğer bunun bir sebebi vardı. Oscar bir anda karşıya bakmaya başladı, dik dik bakarken birden havladı... Ben de kafamı çevirdim bir de ne göreyim Oscar'a ikizi kadar benzeyen bir başka minnak karşımda duruyor ama sitenin duvarının dışında. Yanımıza gelmek istiyor adeta ve biz doğru o da havlıyor. Ben de Oscar'ın havlamaları eşliğinde o minnaka doğru yürüdüm baktım tasması var adı da Joy ve telefon numarası da yazılı. Oscar'ı hemen evde bırakıp yedek tasma ile dışarıya koştum. Joy der demez bana koştu. tasmayı takmama izin verdi biraz da onunla gezdik. Minik bir yarası vardı. Ne kadardır kayıp olduğunu anlayamadım. Oscarı çıldırtmamak için onu da arka baheye götürdüm ve künyesindeki telefonu aradım, mesaj attım. Ama cevap alamadım. Bir yandan acaba Joy'u sokağa mı attılar diye endişelenirken bir yandan da onun da Oscar kadar  sevilen bir yavru olduğunu düşündüm. tasmaları aynıydı, künyesi de boynundaydı. Bir canı evinden atacak kadar vicdansız olan kişi elbette tasmayı çıkarmayı da akıl ederdi.

Aradan biraz vakit geçince çok endişeli bir ses aradı beni. Joy'un sahibiydi arayan meğer Joy akşam kaybolmuş ama sahibi Neşe çok hastaymış ve eşi onu uyandırmamış o yüzden haberi bile yokmuş Joy'un kayolduğundan benim mesajımla haberi olmuş. Hemen geldiler kızıyla ve yaramaz Joy'u aldılar. o ana kadar hiç tanımadığımız halde birbirimize nasıl sarıldığımızı, Joy'un bulunmuş olmasını nasıl kutladığımızı görmenizi isterdim. Aslında görmekle kalmayıp hissetmenizi isterdim. Canım Oscar arkadaşını bulan kahraman oğlum benim...

Yorumlar

  1. ayyyy ya bayıldım bayıldım yazdıklarına. oskarı tanıyom ben de artık seviyom zaten. evet o çok akıllı ve sevecen belli. ikiniz de çok şanslısınız yaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sağollll deep :)) evet çok şanslıyız birbirimizi bulduğumuz için :) allah ayırmasın uzun yıllar

      Sil
  2. Merhabalar ben Joy; bir süre önce ablam sıkı sıkı tembihlediği halde biraz dolaşayım diye evden ayrıldım. Sonra kavga ettim ve yaralandım eve dönemedim. Çok susamıştım bir tepeliğe yattım. Sonra birini gördüm kuzenimdi sanırım. O da beni gördü sonra bana napıyorsun orada diye sordu bende yaralandım eve dönemiyorum dedim. Sahibine beni gösterdi sahibi bana baktı sonra kuzenim oscarı bağladı benim yanıma geldi joy dedi. Hemen gittim yanına belki au verir biraz bi de annmleri bulur diye. Tasma taktı bana biraz dolaştık Elif ablayla sonra onların bahçeye bağladı beni su mama verdi annemi de aradı hemen biraz zaman geçti ama annemler gelmedi endişelenmeye bailadım ama beni bırakmayacaklarını da biliyordum ben bunları düşünürken annemle ablam geldi seslerini duydum hemen ben burdayım dedim tabi bizim dilimizde geldiler aldılar beni Elif ablaya Oscara ve ailesine teşekkür ettiler bende teşekkür ettim ablam bana kızdı ben gitme demedim mi diye bende ona baktım bi daha gitmiycem söz dedim ablam bana sıkıca sarıldı bnde onu öptüm aonrada beni önce eve sonrada doktora götürdüler ve bana çok iyi baktılar. Hepinize çook teşekkür ederim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)

Bir küçük cadı...