Hayallerinin gerçekleştiğini anladığında...

Biz insanları hayata bağlayan hayallerimizdir... Geleceğe dair umutlarımızdır... Geçmişe takılıp kaldığımızda boynumuz bükülür, ruhumuz sıkılır ve hatta depresyon kapıda belirir... Geçmiş güzellikleri ile yüzümüzde gülümseme yaratabilse de iyi günlerin anıları ile yaşamak bizi ne ilerletir ne de iyileştirir... Bizi iyileştiren hayallerimiz ve umutlarımızdır.



Hayal ettiğimiz sürece varoluruz. Geriye dönüp baktığımda hayal kurmadığım zamanlar o kadar az ki... Ve bakıyorum da hepsi de en üzgün, en umutsuz, en dipte hissettiğim anlar... Ya hayal kuramadığım için öyle hissediyordum ya da öyle hissettiğim için hayal kuramıyordum. Bilmiyorum ama hayalsizlik umutsuzluğu besliyordu, tek bildiğim budur.

Küçük bir kızken de hayaller aleminde yaşardım. Büyüyünce yapacaklarımı hayal eder dururdum. 16 yaşında evlenmeyi hayal ederdim. Ne delilik... Aslında derdim evlenmek değildi elbette, kabarık beyaz gelinlik için kurduğum hayaldi. Ama bu gelinlik hayali dışında en çok kurduğum hayal yurtdışına gitmekti. Ama öyle sadece gezmeye değil, tüm dünyaya kendimi, ülkemi anlatmaya gitmek isterdim hep. Ülkemi en güzel şekilde temsil etmeliyim, onlara bizi en iyi şekilde anlatmalıyım derdim. 

Bunun için aslında kocaman bir fırsatı kaçırmışlığım var. KPSS'de gerekli puanı tutturduğum ve Dışişleri Bakanlığının açtığı meslek memurluğu sınavında mülakat aşamasında 11 Eylül Olayları olmuştu. Ve ben o kadar etkilenmiştim ki, ya ben yurtdışındayken bir şey olur da aileme, Türkiye'ye ulaşamazsam, ya da ben yurtdışındayken onlar bana ulaşamazsa gibi kaygılarla mülakata girmekten vazgeçmiştim. Bu kararımdan hiç pişman oldum mu diye sorsam kendime cevap veremiyorum. Ne evet diyebiliyorum ne de hayır. Tek cevabım "demek ki öyle olması gerekiyordu" oluyor. 

Hayallerimin üzerinden o kadar zaman geçmiş ve ben bu hayalleri gerçekleştirmek için tek fırsat olduğunu zannettiğim o mülakkattan vazgeçmiş olduğu için galiba onları unutmuşum. Ama bu hafta aldığım bir e-posta ve ekindeki fotoğraflar bir anda beni geriye hayallerime götürdü... Onları hatırlattı bana...


İşte bu yıl Ekonomik ve Sosyal Konseye dair kanun tasarısı hakkında bir sunumla katıldığım 34. Türkiye- AB Karma İstişare Komitesi toplantısından o kareler... Hissettiğim derin bir mutluluk, hayallerim gerçek olmuş :))



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)

Bir küçük cadı...