Neden her güne karşı bir hikaye?

Hiç anlayamadığım bir tavır var insanların büyük bir hevesle ve mutlulukla kutladıkları günlere karşı... Yeni yıl, sevgililer günü, 1 Nisan şaka günü... Bunların hepsine karşı çeşitli hikayeler, çeşitli kötülemeler okuyorum. Neden diye soruyorum kendime? Neden insanlardan bazı günlerin neşesi geri alınmaya çalışılıyor? Ya da belki ben yanılıyorum öyle bir çabası yok kimsenin...



Bugün sabah facebook'a bakarken şu hikayeyi gördüm;


1 NİSAN HİKAYESİ...

15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu Endülüs Müslümanlarının son kalesini kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle,kale korunabilmektedir. Durumun zorluğunu anlayan Haçlı ordusunun komutanı değişik taktikler düşünmektedir.
En sonunda 31 Mart gecesi Kalenin önüne giderek bir elinde Kur"an bir elinde İncil:
- Şu iki kitap üzerine . yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım, der.
Gerekli görüşmelerden sonra canlarının kurtarılması karşılığında Müslümanlar kaleyi teslim ederler.
Ertesi sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar:
- Yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz" dediklerinde Haçlı ordusu komutanı:
- Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur" diye cevap verir ve bütün Müslümanlar orada şehit edilir.
İşte o gün bugündür 1 Nisan Hıristiyanlar arasında "Hile Günü" olarak kutlanmaktadır.
Maalesef, yüzlerce, binlerce Müslümanın katliam günü olan 1 Nisan"lar, bir şaka günü olarak kutlanmaktadır.


Şaşırdım... Çünkü çocukluğumdan beri bildiğim bu güne dair şimdiye kadar hiç duymadığım bir hikayeydi. Her zamanki gibi üşenmedim ve araştırdım. İngilizce ve Türkçe pek çok siteyi inceledim. Bu hikayeyi teyit eden bir tek yazı dahi bulamadım.

1 Nisan şaka gününün tarihçesi ile ilgili öyle türlü çeşitli hikayeler vardı ki... Ama bir tanesi bile bu hikayeyle aynı değildi. Ne Türkçe ne de İngilizce sitelerde bu hikayeye dair bir tek kelime bulabildim.

Peki neydi 1 Nisan? En çok okuduğum hikaye odur ki yeni yılı 1 Nisan'da başlatan Jülyen takviminin yerine miladi takvim de olarak kabul edilen ve güneş yılını esas alan Gregoryen Takvimine geçildiğinde eski adete göre yeni yılı kutlayanlara Nisan Aptalları denilmesinden gelen orijinal adıyla April Fools Day, bizdeki adıyla 1 Nisan Şaka günü, şakalarla kutlanan bir gün halini almış.

Diğer bir hikayeye göre ise bugün, Konstantin'in 1 günlüğüne kendi yerine bir deliyi tahta geçirmesine dayanıyor. Ki bu dönem aptal olarak adlandırılan kişilerin aslında zeki insanlar olduklarına da dikkat çekiliyor hikayede... Bu da zaten kendi içinde espirili bir hikayeye dayandığını gösteriyor bugünün...

İtalya, Belçika, Fransa'da ise bugün "Balık günü" olarak adlandırılıyor ve bugünde insanlar birbirlerinin sırtına balık şeklinde kestikleri kağıtları takıp eğleniyor, şakalaşıyorlar.

Bir diğer hikaye Paganlara, diğeri ise Antik Yunan'a dayanıyor ve amaç baharı kutlamak...

İran'da ise Nevruzun 13.gününde yani 1-2 Nisan'a denk gelen günde insanlar birbirleriyle şakalaşıyorlar...

Şakalaşmak, insanları yakınlaştırır, gülerek sıcaklaşır tüm ilişkiler... Küçüklüğüme döner, okulda arkadaşlarımla öğretmenlerimize hazırladığımız şakaların anılarını düşündükçe gülerim hala... Tüm sıraları tahtanın aksi yönüne çevirip, sırtımız dönük öğretmenin gelmesini, tahtayı sabunla silip dört gözle tebeşirle yazmasını beklediğimiz günleri düşünür, o zamanki küçük mutluluklarımıza uzaktan gülümserim hala... Aradan yıllar geçti, şakalar yerini hayatın gerçeklerine bıraktı yavaş yavaş... Büyüklerin dünyasında bile bir anlık da olsa gülümseme yaratır oysa şakalar...

O yüzden merakla araştırmama sebep olan sabah okuduğum "hikaye" dışında bir çok hikaye okudum "April Fools Day" ya da "1 Nisan Şaka Günü" hakkında... Ve sordum kendime, neden acaba bu günler kutlansın istenmiyor ve hemen anti-hikayeler oluşturuluyor? Yoksa bu hikaye de mi bir 1 Nisan şakası?



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)

Bir küçük cadı...