MİM MİM MİM Ne çok olmuş birikim...

Ben MİM'leri cevaplamayı çok seviyorum. Kendi kendimi tanımamı sağlıyor o minik sorular... İçimde kocaman kocaman cevaplar buluyorlar. Böylece ben de içimdeki Elif'le sohbet etmiş oluyorum. Konuşmalarımızı da sizinle paylaşıyorum. Bu aralar ne çok mim hazırlanmış... Ben de hepsini biriktirmişim... Haydi bakalım cevaplayalım...


1.MİM Blogcunun Defterinden'in hazırladığı sevmediklerimiz MİM'i... Herkesin sevdiği ama bizim sevmediğimiz hatta nefret ettiğimiz dizileri ve filmleri sormuş bize; ben de kendime sordum ve şu cevapları aldım; ne kadar çok ödül kazanırsa kazansın, herkes ne kadar çok sevdiğini söylerse söylesin ben Nuri Bilge Ceylan filmlerine dayanamıyorum. Yavaşlığından, durağanlığından, dakikalarca süren sahnelerinden bana bööögh geliyor. Elimde değil sevmiyorum, sevemiyorum. Bir de Semih Kaplanoğlu'nun Yumurta - Süt - Bal üçlemesi yarabbi ne işkenceydi... Filmlerin hepsinde uyunur kalınır mı ya... Allahtan evdeydim. Sinemada olsa ben ne edecektim. Eleştirmenler bu filmleri nasıl izliyor da beğeniyor vallahi bilemiyorum. Ne kadar sıkıcı, ne kadar anlaşılmaz o kadar iyi diye bir kriter var sanırım. Gelelim 3.ve son beğenmediğime tüm diziler, hani şu prime time kuşağında yayınlanan diziler var ya hani tüm halkın neredeyse oturup izlediği hah işte ben onlardan nefret ediyorum. İzlemeye kalktığım an bunlar benim beynimi hamura çevirmeye çalışıyor galiba diyorum. Hele de o dizileri ertesi gün konuşan tipler yok mu sanki gerçek hayatmış gibi ay bayılacağım geliyor, deliriyorum. Ama iyi ki de bu saçma salak diziler var, sayelerinde tv izlemeyip kitap okuyorum.

2.MİM Karaboncuk ve Maria Puder yapmışlar ben de Deep'den duydum :)) Çok eğlenceli.

Senaryo 1: Kitapçıda kitap seçtiğinizi düşünün,bir anda bir zombi saldırısıyla karşılaşıyorsunuz ! Etrafınız ordan oraya koşuşan insanlarla dolu,karşılık verebileceğiniz bir silahınız ya da sığınabileceğiniz bir yer yok.Tam o sırada kitapçının sahibi bir duyuruda bulunuyor. Bu zombilerin tek zayıf noktası herkesin bayıldığı ama sizin nefret ettiğiniz bir kitap. O yüzden size bunu yaşatan bir kitabı seçmeniz gerek !

Valla hemen gidip herhangi bir Orhan Pamuk veya Elif Şafak kitabı alırdım, ya da Khaled Hosseini'nin Ve dağlar Yankılandı'sını alırdım. (İnanın bu kadar okumayı seven ben bir türlü okuyamadım ya bu kitabı sayfalar ayrı ayrı bölünüp ciltlerce kitapmış gibi geldi) Ve  alın kardeşim alın siz bunları ben sevmemenin ötesinde nefret ettim bunlardan, elime alıp okuyamadım bile kurtarın beni bu dertten siz alın yiyor musunuz , yakıyor musunuz istediğiniz gibi kullanın değerlendirin. Ne de olsa Zombisiniz kitap yer ve yakarsınız ancak derim.

Senaryo 2: Bir kuaföre gittiniz ve saçınızı yaptırdınız. Blendax reklamındaki abladan bile güzel , hacimli saçlarınız var. Derken deli gibi bir yağmur bastırıyor, şiddetleniyor,şiddetleniyor ! Kendinizi korumak için hangi ''devam kitabını'' feda ederdiniz ?

Hiç düşünmeden Gri'nin 50 Tonunun devamındaki o iki kitabı başımda tutardım. Birinci kitaptan sonra ne o öyle gençlik dizisi tripleri. Sevmediydim devamını sıkılmıştım ben hep aynı kavga, küs, sonra barışmalı ilişkiden.


Senaryo 3: Edebiyat dersinde hocanız klasiklerin ne kadar önemli olduğundan,dünyayı nasıl değiştirdiğinden bahsediyor. Ama siz bu konuşmaya katlanamıyorsunuz ve hayatınızda okuduğunuz en tiksinç klasiği hocanızın kafasına fırlatıp,gururla bunun nedenlerini açıklıyorsunuz.

Ay ben atamam o klasikleri hocamın kafasına... Bir o hocamdır, 2 onlar da klasiktir. Hepsinin benim başımın üstünde yeri vardır. Hani klasikse ve ben sıkılıyorsam kabahat bendedir. :)) Ama doğrusu Goethe'ninkileri parçalamak isterdim... Sıktı beni ya anlamadım, bunaldım derdim.

Senaryo 4 : Küresel ısınmanın dünyanın anasını ağlattığı bir dünya düşünün.İnanılmaz sıcak ya da inanılmaz soğuk hava koşullarıyla yaşıyorsunuz. Eskimo ceketinizi giyip ısınmak için gayret ediyorsunuz. Isınmak için hangi kitabınızı yakardınız ?

Ben Roma Hukuku ve Kriminoloji dışındaki tüm hukuk kitaplarımı yakabilirdim. Hem içim hem dışım ısınırdı vallahi.

3.MİM Yine Kitaplar ve okumakla ilgili Kiraz Çiçeği Ninja yapmış onu da Dördüncü Tekil şahıs Mimlemiş... Onu da DSK... bu böyle gidecek galiba :)) Ben de Deep'den duydum tabii ki... 

Ne sıklıkta kitap okursunuz?
Ben kitap okumayı çok severim, ilkokul 3 veya 4'deyken annemin bir arkadaşının bana 80 Günde Devri Alem Kitabını hediye etmesi ile başladı okuma maceram o gün bugündür, eğer tatilde değilsem her akşam yatmadan önce, tatildeysem ise başka bir şey yapmadığım her an kitap okurum.

En sevdiğiniz yazarlar... 
Benim bir çok sevdiğim yazar var... Türlere göre ayırabiliriz ama başta Ahmet Ümit, yeni tanıştığım Gabriel Garcia Marquez, Reşat Nuri Güntekin, Ayşe Kulin, Orhan Veli, Sait Faik Abasıyanık, Kürşat Başar, Sunay Akın, Canan Tan, Jules Verne, John Grisham, Jean Christophe Grangé, Dan Brown... böyle liste uzar gider.

En beğendiğin kitaplar...
Çalıkuşu, Kurtlar İmparatorluğu, Da Vinci Şifresi, Beyoğlu Rapsodisi, Adı:Aylin, Başucumda Müzik, Önce Kadınlar ve çocuklar, Dünyanın Merkesine Seyahat, 80 Günde Devri Alem ... Yukarıda saydığım yazarların neredeyse tüm eserleri...

Yerli - Yabancı hangi yazarların kitaplarını tercih edersin?
Farketmez, hepsini okumayı severim...

Bugüne kadar en beğendiğin kitap serisi... 
Ayşe Kulin Veda -Umut -Hayat -Hüzün serisi... Ve Aşk Tüm zamanların İçinden Geçer-Zümrüt Yeşil, Yakut, Kırmızı, Safir Mavi... Aslında lise çağına yönelik gibiydi. Ama sevdim... Akıcı, eğlenceli, merak uyandırıcıydı.

Daha çok hangi tarz kitap okumaktan hoşlanırsın?
Polisiye, macera, gerilim... Sonunda ne olacak acaba dedirten her türü severim...

En son hangi kitabı okudun?
Tatile 18 tane kitap getirdim şu ana kadar da 10'unu okudum. Bu kitaplardan okuduğum son 9 tanesi Gabriel Garcia Marquez'in ve onun tüm kitaplarını aldığım için okuyacaklarım da yine onun yazdıkları. En son Şili'de Gizlice'yi okudum.

Şu anda hangi kitabı okuyorsun?
Yine Marquez'den Aşklar ve Öbür Cinler'i okuyorum...

Kitap blogları hakkında ne düşünüyorsun?
Vallahi çok sık takip edemesem de onlar sayesinde kitaplardan haberdar olup alıp okuduğum oluyor. Ben okuyan insanları severim, okuduğunu yazan insanı daha da çok severim.

Kitap okumak sizin için ne ifade ediyor?
Kitap okumak benim için bir yolculuk... Kimi zaman yaşadığım hayata dışardan bakmamı sağlayan, kimi zaman da hiç yaşamayacağımı tahmin ettiğim hayatların içine beni sokan güzel bir seyahat aracı... Rahatlamak ve mutluluk. Kitap okumadığım, okuyamadığım zamanlar kendimi eksik ve aptal hissederim.


İşte böylece biriken mim'leri de cevaplamış oldum... Bu sefer ki mim'lerden ayrı bir keyif aldım çünkü ben yazmak kadar okumayı da çok severim. Ve yazmayı okumanın beslediğine inanırım...



Yorumlar

  1. Elif Şafak konusunda hem fikir olduğum birini görmek ne güzel.
    :)
    kitapçıya her girdiğimde karşımda bir elif şafak kitabı görmekten nefret ediyorum.
    bence yazarlık bu kadar basit olmamalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dürüst olmam gerekirse hiç bir kitabını okumadım, yazarlığı hakkında bir fikrim yok ama şunu biliyorum bir insan bizim ülkede aniden patlama yapıyorsa balon gibidir... o yüzden de çok popüler olanları sevmem ben... hele de 1 tek kitapla patlamalar bana balon gelir sesi çoktur patlayınca ama etkisi yoktur :))

      Sil
    2. ohoo bende aniden patlama yaparsam bende mi balon gibi olucam :p

      Sil
  2. ay bak bence de gri 50 ton gereksiz kitap yaa. kış uykusu çok güzelmiş ceylanın. 3.5 saat kim izler onu di mi yaaa :)

    YanıtlaSil
  3. Sevdiğimiz yazarlar benziyor. Kitap okumadığım zamanki his beni de çok rahatsız ediyor.Bir eksiklik vicdan azabı.Aldığım ama başlayamadığım kitaplar kitaplıktan bana küfür ediyor sanki :)
    Grinin 50 tonu fena patlamıştı da ben okumadım ya. Ama merak ediyorum doğrusu.Gereksiz bir kitap olduğunu bile bile :)

    YanıtlaSil
  4. Yanıtlar
    1. Ya hiç sorma tatil bitti işe başladım...sonra da ankaranın mis suları hasta etti yattım...yeni iyileştim geri döneceğim

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her ayrılık bir "Veda"yı hak eder...

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)