Ohhh tatlarına baktım, sağlığı kaptım :)

Geçenlerde bir yazımda tropik meyvelerden bahsetmiş ve onlara karşı dayanılmaz tutkumu paylaşmıştım. Sırf bu meyveleri çok merak ettiğim için Uzakdoğuya, Afrika'ya, Güney Amerika'ya gidebilirim, gitmişken de gezerim o ayrı. Ama gidemediğim bu günlerde markette rastladığım tüm meyveleri deniyorum. Böylece tatlarına bakmış olurken, araştırıp neye iyi geldiklerini de öğrenmiş oluyorum.



1 ay tatildeyim. Ve bu 1 ay boyunca da Antalya'nın seralarıyla ünlü Kumluca ilçesinin Karaöz diye minicik bir köyündeyim. Küçücük bir koyda bulunan bizim yazlığın olduğu yere her ne kadar köy desek de aslında bizim için huzurun başkentidir Karaöz. Medeniyetten çok uzakta Pink Martini'nn Splendor in the Grass şarkısının sözlerindeki gibi bir yerdeyiz. Arabalardan uzak, yeşillikler içinde, kulağımızı çimenlere dayayı büyüdüklerini dinleyebileceğimiz kadar sessiz, sakin huzurlu bir köşe...

En yakın Kumluca bile 30 dakika mesafede. İşte Kumluca'daki market alışverişinde rastladım şimdiye kadar tatmadığım bu iki tropik meyveye... Pepino ve Pomelo...


Pepino denen arkadaş bildiğiniz kavun ama biraz daha acımsı ve kavun kadar sabunumsu değil. Evet kavun bana sulanmış sabun gibi gelir ama pepino daha çok kuru bir sabun gibi. Kavun kadar şekerli de değil üstelik. Soyması ve kesmesi çok kolay. Çekirdeği de yok o yüzden bir bütün olarak yeniyor. Çok pahalı da değil tanesi 5 lira, üstelik küçük ve büyük boy olarak bulabiliyorsunuz. Ben dün küçüğünü almıştım ama bugün büyük boy da bulduk. Tatta pek farklılık yok. İkisi de aynı. Anavatanı Peru olan bu sarı meyve artık ülkemizde de yetişiyormuş. A ve C vitamini deposu olan, iltihapa, şekere birebir iyi gelen Pepinocuğu Akdeniz sahilerinde ve Erzincan'ın Üzümlü ilçesinde yetiştirmeye başlamışız. 



Akdeniz sahilleri bana normal geldi de üzümlü neden acaba dedim. Araştırırken öğrendim ki dnyanın ilk ve tek patentli üzümü olan Cimin üzümü de Üzümlü de yetişmekteymiş. Bu durumda dedim ki demek havası iyiymiş. Unutmadan Migros'ta adedi 4,95 TL'ye satılıyor. 1 adeti de tüm aileye yetiyor. 

Bu arada babam 1 dilim yedi şekeri 98'e düştü. Bakalım deneme yapıcaz Pepino sayesinde mi diye? 1 dilimle oluyorsa diyabetin çaresini buldum diye gezicem oratada ilaç firmaları beni boğazlayıp öldürebilirler ya neyse. Bu durumda tropik meyvelerin sağlığa zararı da böylece ortaya çıkar. İlaç lobisinde asabiyet yaparak katil olunmasına sebep oluyorlar, ruh sağlığını bozuyorlar diye arkamdan yazarsınız artık.


Gelelim Pomelo'ya geçen seferki yazımda kendisinden diyete yardımcı diye söz etmiştim. Koskocaman bir greyfurt gibi olan Pomelo'yu somak mesele. Meyvesine ulaşana kadar önünüzde koca bir yığın kabuk birikiyor. Ondan sonra da iç kabuğunu soymak gerekiyor. Sonuç kabuklu bir greyfurt kadar büyük meyveye ulaşmış oluyorsunuz. Ama ben greyfurtun o acımsı ekşimsi tadını tercih ederim. Pomelo sanki tatlımsı bergamot ve greyfurt karışımı saçma bir tada sahip. Sevmedim ama C vitamini deposu olduğunu sanki yerken hissediyosunuz. Bir de diyete yardımcı oluyormuş diyorlardı. Çok doğruymuş. İçinizi temizliyor diyebilirim. Sakın seyahatte veya işyerinde önemli bir günde yemeyin. Zira wc'den çıkamayabilirsiniz. Bunun da 1 adeti 19.95 TL


İşte böylece bir ay boyunca tatil yaparken şansıma ayağıma kadar gelmiş ve bugüne kadar denemediğim tatları da denemiş oluyorum, bu da beni çok mutlu ediyor. Bir gün Singapur'a, Thailand'a gidip bu meyvelerin alasını yeme hayaliyle yaşamam da cabası... Yeni tatlara çok açık bu bünyem sanırım bir kurbağa, kaplumbağa, yılan ve börtü böcek yemeyi kabul etmez. Ama denizden çıkmaya karar verirlerse dayanamam hepsini ham yapabilirim yooo pardon deniz kaplumbağasını da yiyemem o ayrı...



Yorumlar

  1. pepino pomelo. tamam denerim. ben de çoook severim yeni bişiler denemeyi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dene dene..hayatta pepino pomelo yemedim demezsin :D

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)

Bir küçük cadı...