Dünyayı güldüren adam....
Hani en ünlü laflardandır ya "Ağlatmak kolaydır insanları, güldürmek zordur..." Bence asıl bu laf hikayedir ve gülünçtür. İnsanları ağlatmak da kolaydır, güldürmek de... Zor olan insanları gülmekten ağlatmaktır. İşte bu adam bunu başarıyor. Öyle bir güldürüyor ki artık gözlerinizdeki yaşlar bile duramıyorlar yerlerinde... Karnınıza kramplar giriyor gülmekten... Acı çekerken vücudunuz, gülmekten ölüyorsunuz... İşte Dünyayı Güldüren Adam... Cem Yılmaz...
Ben aslında hiç sevmezdim Cem Yılmaz'ı bundan bir kaç yıl öncesine kadar. Hatta sırf o yüzden hiçbir gösterisine gitmemişimdir. Öyle garip bir yapım vardır. Birileri çok popülerse ben onları takip etmemeyi seçerim. Mesela Ayşe Kulin'i herkesin dillerinde dolaştığı zaman değil de geçen yaz okudum. Elif Şafak ve Orhan Pamuk'un ise henüz 1 harfini bile okumadım. Şimdi Muhteşem Yüzyıl'ı izlemiyorsam bunun en önemli nedeni herkesin dilinde olması... Sıkılıyorum ilginin yoğunlaştığı herşeyden ve herkesten, hiç hoşlanmıyorum insanların aynı şeylerin veya kişilerin tepesine üşüşmesine.
İşte bu yüzden yıllarca uzak ve de mesafeli durdum Cem Yılmaz'a ta ki bir otobüs seyahatinde mecburiyetten izlemek durumunda kalana dek. Ne güldürdü ne güldürdü beni, üstelik bir iş seyahatiydi ve otobüs protokol ile doluydu. Kendimi tutmama rağmen bir müddet sonra kahkahaları koyverdim gitti. O dedi business class ben güldüm, o dedi sperm bankası ben yerlerdeydim gülmekten. İşte o gün bugün ne zaman ihtiyacım olsa gülmeye açarım bir Cem Yılmaz Şov'u unuturum canımı sıkan şeyleri başlarım kahkahalarla gülmeye. Neden bu kadar çok güldürebiliyor diye sorguladığım zamanların cevabını buluyorum her izlediğimde... Bir kere adam yapmacıksız. Gayet basit ve sade. Kendisinin de dediği gibi simsiyah bir pantalon ve t-shirtle yıllardır sahnede. Öte yandan esprileri basitlikten uzak... Zeka eseri her biri. Hatta öyle ki bazılarını eğer kıvrak bir zekanız yoksa yakalayamıyorsunuz. Ama benim sorunum yok IQ testinden yüksek sonuçlarla çıkan biri olarak he birini havada karada yakalıyorum Allahıma 1000 şükür... Yani övünmek gibi olmasın en son showun "garson geldi" espirisine koca salonda tek gülen bendim, üstelik salonda tek de değildim :))
İnanılmaz iyi bir iş çıkarmış yine yeni şovunda Cem Yılmaz. Üstelik seyircisiyle sinemada buluşması da harika bir pazarlama dehası olduğunu gösteriyor. Yıllarca inanılmaz rakamlarla sahne aldığı şovunu canlı izleme fırsatı bulamayan insanların arasına inmeyi başarmış. Şu an bunu yazarken acaba okusa ne inmesi kızım der miydi bana diye düşünmedim de değil vallahi.
3 saat boyunca kesintisiz gülmek için bu şovu izleyin derim. Sinemada stand-up şov mu olur diyenlere tokat gibi bir cevap. Gülmekten ağlatan, karnınıza kramplar sokan esprilerle dolu şovun sonunda babam gibi şaşkınlık yapıp, kendinizi tutamayıp alkışı patlatabilirsiniz.
Dikkat dikkat... Sakın mısır, kola filan almayın. Zira ani gülme krizlerinde boğazınıza kaçıp sizi boğabilir hani bu durumda da gülmekten öldü garip derler arkanızdan. Uyarmadı demeyin.
İşte bu yüzden yıllarca uzak ve de mesafeli durdum Cem Yılmaz'a ta ki bir otobüs seyahatinde mecburiyetten izlemek durumunda kalana dek. Ne güldürdü ne güldürdü beni, üstelik bir iş seyahatiydi ve otobüs protokol ile doluydu. Kendimi tutmama rağmen bir müddet sonra kahkahaları koyverdim gitti. O dedi business class ben güldüm, o dedi sperm bankası ben yerlerdeydim gülmekten. İşte o gün bugün ne zaman ihtiyacım olsa gülmeye açarım bir Cem Yılmaz Şov'u unuturum canımı sıkan şeyleri başlarım kahkahalarla gülmeye. Neden bu kadar çok güldürebiliyor diye sorguladığım zamanların cevabını buluyorum her izlediğimde... Bir kere adam yapmacıksız. Gayet basit ve sade. Kendisinin de dediği gibi simsiyah bir pantalon ve t-shirtle yıllardır sahnede. Öte yandan esprileri basitlikten uzak... Zeka eseri her biri. Hatta öyle ki bazılarını eğer kıvrak bir zekanız yoksa yakalayamıyorsunuz. Ama benim sorunum yok IQ testinden yüksek sonuçlarla çıkan biri olarak he birini havada karada yakalıyorum Allahıma 1000 şükür... Yani övünmek gibi olmasın en son showun "garson geldi" espirisine koca salonda tek gülen bendim, üstelik salonda tek de değildim :))
İnanılmaz iyi bir iş çıkarmış yine yeni şovunda Cem Yılmaz. Üstelik seyircisiyle sinemada buluşması da harika bir pazarlama dehası olduğunu gösteriyor. Yıllarca inanılmaz rakamlarla sahne aldığı şovunu canlı izleme fırsatı bulamayan insanların arasına inmeyi başarmış. Şu an bunu yazarken acaba okusa ne inmesi kızım der miydi bana diye düşünmedim de değil vallahi.
3 saat boyunca kesintisiz gülmek için bu şovu izleyin derim. Sinemada stand-up şov mu olur diyenlere tokat gibi bir cevap. Gülmekten ağlatan, karnınıza kramplar sokan esprilerle dolu şovun sonunda babam gibi şaşkınlık yapıp, kendinizi tutamayıp alkışı patlatabilirsiniz.
Dikkat dikkat... Sakın mısır, kola filan almayın. Zira ani gülme krizlerinde boğazınıza kaçıp sizi boğabilir hani bu durumda da gülmekten öldü garip derler arkanızdan. Uyarmadı demeyin.
dediğin gibi mısırdan ölüyordum az kalsın.bizzat yaşadım yani:)
YanıtlaSilcem yılmazı her daim tek geçerim:)
aman aman geçmiş olsun... :))
Silya evet bence de stand-up ve komedi aleminin kralı o :))
iyi etmişsin.
YanıtlaSilcem yılmaz gururumuz ya.
elif şafak kulin tan gibi değil o.
valla bak cem özel bir insan bence.
:)
hem de çok çok özel...
Silartık seviyorum... :)))
Hatırlar mısın bilmem. Melahat Hanım doğum iznine ayrıldığında açardık bilgisayardan Cem Yılmaz'ın şovunu (muhtemelen senin otobüste izlediğin şovdur) bütün birimdekiler geçerdik bilgisayarın başına, hatta bir de abartıp çekirdek alırdık, - sanki işyeri değil de mahalle - gözlerimizden yaş gelene kadar gülerdik.
YanıtlaSilBu filmi de çok merak ettim bak şimdi.
allah sizi ne etmesin e mi?
Silo zamanlar ben 4.kat kuşuydum... haberim yok cem şov partilerinizden...
izlemelisin.. bizdekilerde var :))
bazı insanlar kendini cem yılmazla kıyaslıyor ya işte ozamnada gülmekten karnıma ağrılar giriyor :))
YanıtlaSilvallahi çok doğru... :))
Sil