Mutlu Aile Defteri...

Mutlu Aile Defteri... Beni pek mutlu etmedi... Sinemada izlemeye pek değmedi... Bu kadar sıradışı oyuncuyu bir araya getirip de nasıl bu kadar sıradan bir film yaptılar diye hayretler içinde kaldım. Keşke sinemayı gerçekten bütünsel bir sanat kabul edebilse yapımcılar, yönetmenler...


Harika oyuncular, muhteşem oyunculuk yetenekleri de olsa, olmayınca olmuyor galiba

Sinemada film izlemek kadar sevdiğim, eğlendiğim çok az etkinlik vardır. O yüzden tür bile seçmeden izlerim filmleri ve hep söylediğim gibi eleştirileri de okumadan giderim sinemaya ki etkilenmeyeyim, beklenti içine girmeyeyim. Böylece büyük beklentiler içine girip büyük hayal kırıklıkları da yaşamam. Ve genelde de filmleri beğenir, sever, eğlenirim. Çünkü tıpkı insanları olduğu gibi, filmleri de oldukları gibi kabul eder, onları öyle değerlendiririm. Amma ve lakin beğenmediğim filmler de olmuyor değil. İşte ne yazık ki Mutlu Aile Defteri  son dönemdeki nadir beğenmediğim filmler arasında yerini aldı. O hiç sevmediğim tv dizileri kıvamında çekilmiş gayet sıradan bir film gibi geldi bana. Hani çerezlik, boş vaktinizde, öylesine bir şey yapmak için izlenecek türden.

Ne Tuncer Kurtiz ne de bu tatlı köpek filmi kurtaramamış

Eski Türk filmlerindeki aile sıcaklığını yakalama çabasında da olsa Mutlu Aile Defterinde yer alan Neşeli Günler, Aile Şerefi veya Gülen Gözler'deki o sımsıcak ve gerçek aileden eser yok. Oyuncuları ayrı ayrı beğendiğim hatta Tuncer Kurtiz, Binnur Kaya ve İlker Aksum söz konusu olduğunda bayıldığım isimler olmalarına rağmen film boyunca hiç bir şey hissedememiş ve düşünememiş olmak bende büyük bir hayal kırıklığı yaşattı. Ne yazık ki film bittiğinde düşündüğüm tek şey vardı, harcanan paraya yazık olmuş...

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her ayrılık bir "Veda"yı hak eder...

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)