Bahçemize bahar geldi... Gönüller beklemede...

Hani insanı en çok sevdikleri üzer ve kırar ya, hani yine en çok zararı kendi kendine verirsin veya en yakınındakilerden yersin ya darbeleri... İşte bahar da benim için öyle... Çiçekleriyle, böcekleriyle en sevdiğim bu mevsim, allerjilerimle beni en zorlayandır aynı zamanda...

Nihayet doğa uyanıyor, o soğuk kış günlerinin ardından göçmen kuşlar yavaş yavaş dönmeye başladılar... Ben de bugün kendimi bahçeye attım, Oscar'la gezintimizi yapıp, oyunlarımızı oynarken, bahçemizin çiçeklerini çektik... Kuşları dinledik... Doğa uyanıyor, kuşlar dönüyor, arılar, örümcekler, böcekler doğuyorlar...

Kuşlar cıvıl cıvıl öterlerken, arıların vızıltılarını da duymaya başladık... Çimenler yeşillenmeye, meyveler çiçeklenmeye başladı... Minik soğanlarının içinden laleler, sümbüller boy veriyorlar... Kiraz ve erik ağaçlarının pembesi ve beyazına boyandı tüm ağaçlar... Onlar pıtırdarken dallarında, tüm bir kışı üst üte giyinerek kapanan ruhumuz da filizlenmeye başladı yeniliklere, umuda... Bir yandan bahar yorgunluğuyla, bir yandan da benim gibi allerjilerle... Doğa uyanır, içimiz cıvıldanırken, bedenimiz stresli kış günlerinin yorgunluğunun etkisinde, uyku peşinde... Hiç kuşkusuz biraz dinlenmenin, biraz güneşin, biraz da vitamin ve ilaçların desteğiyle, kendine gelecek... Ve sonra hepimiz "Ben her bahar aşık olurum" şarkısını söylemeye başlayacağız... 

Nedendir acaba çiçekten çiçeğe uçan kelebeklerin, baharda bizim midelerimizde uçuşmaya başlamasının sebebi... Nedendir acaba koskoca bir kışı yapayalnız geçirmenin bir öneminin olmamasının yanında, ilk baharla bir eli tutmaya, bir omuza yaslanmaya ihtiyaç duymak... Doğa mı çağırır bizi aşka? Bak ben yaşamaya başladım, çiçeklerimle, polenlerimle, kendimden çoğalıyorum mu der bize? Örnek mi olur çoğalmamıza, birken iki olmamıza... Güneş yüzünü gösterirken kimi zaman yağan yağmurların ve bulutların arasından, göz mü kırpar bize... Ondan mıdır baharın yüzümüzü güldürmesi? 

Benim için neşe kaynağıdır bahar, ilk veya son farketmez... Kıştan her zaman daha iyidir, yazı haber veren ilk
bahar... Bahçeye çıkarım doyasıya... Aksırsam, tıksırsam da... Biricik Oscar'ımla daha çok vakit geçirip, daha çok oyunlar oynarız... Hele bir de yaz saati uygulaması geldi mi...Değmeyin keyfime... Uzun süren gündüzler, geç gelen geceler... Enerji katar kış yorgunu bedenime... Ve Serseri Mayınlar filminin son sahnelerinde Sezen Aksu'nun sesinden dinlediğimiz o şarkıyı söylerim hep... "Memleketime çoktan bahar gelmiştir... Başakları şimdiden göğe ermiştir... Dağlarını gelincik basmıştır... Yer, gök ve yürek çiçek açmıştır... Kirazlar olmadan tez vakitte...Asmanın sürgün veren dallarında... Nergisin zerenin taç yapraklarında...Seninle baharı kutlamaya geliyorum... Başımı omzuna yaslamaya...Hayata yeniden başlamaya...Bağında, bahçende, pınarlarında... İçimi yıkamaya geliyorum...""

Bakalım memleketimize, bahçelerimize gelen bahar, gönüllerimize de gelir mi? Yerde, gökte açan çiçekler yüreklerimizde de açar mı? Ve biz bu bahar da aşık olur muyuz?




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her ayrılık bir "Veda"yı hak eder...

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)