Mim... Mim... Mim... Bakalım ben kiMİM

Ve işte sıra 2. mimde... Beni Deeptone Mimledi ama Mim'i hazırlayan yeni bloggerlardan Dördüncü Tekil Şahıs... Sayfasını ziyaret edin... Kırklareli'nde yaşayan genç ve çok hoş bir bayan. Yazılarını cesurca yazdığını söylemem mümkün... İçten, samimi ve rolsüz... Onunla tanışmaktan mutlu oldum... Haydi bakalım şimdi sıra sorular ve cevaplarında...

Neden Blog adım "Kafan Güzel"&"Hayata Dair Sözler"?

İtiraf etmeliyim ki aslında kafam güzel olsun istemiştim, ama birisi benden önce almıştı... O yüzden kafan güzel oldu... Ki zaten en çok duyduğum sözdür bu... Neden mi? Bana çok normal gelse de bazı yaptıklarım "nedense" herkeste "ne içiyor acaba?" merakı uyandırıyorum... Kimi zaman dalgınlıklarım, kimi zaman unutkanlıklarım, kimi zaman da şaşkınlıklarım sonucunda duyduğum tek soru oluyor "Elif ne içtin kafan mı güzel?" 

Yani aslında haksız da değiller... Bazen ben de ne yaptığımı anladığımda kahkahalarla gülebiliyorum kendime... Hatta Elif'in şaşkalozlukları diye bir top ten listesi bile yapmış durumda en yakınlarım... 

Benim de en güldüğüm hallerime bir kaç örnek verebilirim size... Çok hoşlandığım, böyle keşke sevgili olabilsek diye hayaller kurduğum doktor bir arkadaşımla telefonda konuşuyoruz. İşte bilirsiniz "Naber? Ne yapıyorsun?" diye klasik sorular... "Napıyım ya işte hastanedeyim" deyince bendeki telaşlı ve heyecanlı bir tonda verilen cevaba bakın hele bir "Aaaa neyin var?"... Evet yanlış okumadınız bir doktora telaşla hastanede diye neyin var diye soracak kadar şaşkaloz olabiliyorum.... Tabii emin değilim ama sanırım o soruyu sorduğum an tüm şansımı kaybettiğim andı...

Yine bir gün kardeşim, kuzenim ve ben yoldayız... Arabayı ben kullanıyorum, siyah bir honda civic'in şoför ve ön koltuğunda sarışın iki güzellik, arka koltukta da esmer bir güzellik hayal edin (kendimize güvenim sonsuzdur bu güzellik hususunda :) ) sohbet muhabbet gidiyoruz, kakarakikiri gülerek, farkında bile değiliz yanımızdaki arabada da iki veya üç şu an hatırlamıyorum erkek varmış, gençler... Onları farkettiğimizde nedense üstlerine alınmışlardı. Takıldılar mı peşimize... Biz gidiyoruz onlar geliyor. Kuzenlerimin evine de gelmek üzereyiz, u dönüp onların sokağına girmem gerekiyor...  Kuzenim "Elif geliyorlar kızım bizim sokağa girme" dediğinde bendeki cevap sanırsınız Amerikan macera filmindeyiz, "Merak etme sinyal vermeden dönücem"... Hani hızım çok, adamlar da dibimde değil göremeyecekler... Tabii ki onlar da peşimizden döndü yarım saat kadar evin kapısında durup gitmişlerdi. Ne dediğimi ancak eve girdiğimizde anlamıştık... Of ya ne gülmüştük. 

Bir başka şaşkalozluk anım... Yolda gidiyorum, arabada tek başımayım. Kuzenimle telefonda konuşuyorum ama ne yazık ki kulaklıkla veya hoparlörden değil, bildiğiniz telefon kulağımda... O sırada mobeseli radardan geçeceğimi farkedince "Bir saniye" dedim kuzenime "Hızlı geçeyim de kamera telefonla çekmesin beni"... Tabii o sırada kuzenim karşı taraftan sesleniyordu "Elif radar o yavaş geç"...

Bir de yine arabada kamera ve telefonla bir hatıram daha var... Allahım ne kadar aptallaşabilirim ki dedirten cinsten... Tahmin edebileceğiniz gibi yine telefonla konuşuyorum, bu kez kırmızı ışıkta durduğumda kamerayı farkettim. Kameranın başında oturan polis varsa çok gülmüştür bana... Zira kendisine mahcubiyet ifadesiyle bir saniye diye işaret ederek kulaklığımı taktım ve el salladım... 

Böyle bir sürü hikaye anlatabilirim size, konuşmaya dalıp taksiye binmeyi unutup, gideceğim yere geç kalarak ama yürüyerek gitmelerim mi, telefonu çalarken bulamadığı için bir türlü açamayan kuzenime, ben çaldırayım da sen bul demelerim mi ne hikayeler var kafamın güzelliğini gösteren ne hikayeler... İşte o yüzden blogumun adı "kafan güzel"... Peki ya "Hayata Dair Sözler" onlar da benim bu küçük şaşkın beynimden geçen her konudaki düşüncelerimi sizle paylaşmak istediğim için verdiğim başlık...

Hayat felsefemi belirleyen söz nedir?

"Herkese ve herşeye rağmen, her zaman hayata kahkaha at"... Ben öyle dertlenmeyi tasalanmayı sevmem... O yüzden kendime hep bu sözü söylerim... En bunaldığım anlarda bile gülecek bir şeyler bulmaya çalışırım... Çünkü bilirim ki ölümden başka herşey gelir geçer... İşte o nedenledir ki blogumun ana sayfasında da bu sözüm yazar...

Kendimle ilgili 3'ü doğru 4 şey nedir? (Yanlış ve/veya yalan olanı okuyanlar bulacakmış)

1. Aşık değilim ama olabilirim... Olmayı da çok isterim.
2. Yemek yapmak kadar yemeyi de severim.
3.İnsanları çok severim.
4.Sık sık seyahat ederim.

Ve Mim cevaplarım işte bu kadar... Bu güzel sorular içi hem Deep'e hem de 4. Tekil şahısa çok ama çok teşekkürler... Bir itiraf daha en çok son soruda zorlandım. Ben bile bilemiyorum hangisi doğru hangisi yanlış acaba...