Artık Pırıl Pırıl Saçlarım...


Uzun süredir bir sırrı saklıyordum. Ama bir baktım artık heryerde ondan söz ediliyor o yüzden bir arkadaşımla aramızdaki güzel saç sırrını kendimize saklamamızın bir anlamı gelmediğini anladığım için sizlerle de paylaşayım istedim. Ne de olsa alıp deneyenin tavsiyesi de önemlidir değil mi? 



Lise sondaydım. O zaman tamamen doğal çok açık kumral hatta güneşten yer yer sararmış upuzun saçlarım vardı. Mezuniyet balosu için heyecanla beklediğim saç modelimi de çok öncesinden seçmiş, dalgalı bir model seçmiştim. Ama gelin görün ki o zamanlar gittiğim dünyanın en yeteneksiz ve en beceriksiz kuaförü o modeli yapamayacağını düşünmüş ve saçıma kat kesilmesi gerektiğini söylemişti. Ben de o modeli o kadar çok istiyordum ki saçlar kesildi gitti. Ama tabii olmadı saçım, olmamakla kalmadı bir de maşa ile yandı gitti. Eve dönüp saçlarımı yıkadığımda başımdan yanık kokuları yükseliyordu. Tabii saçım da iğrenç bir hal almıştı. Mecbur kısa kestirdim... Renkleri de bozlaşmıştı. ...Ve ne yazık ki böylece saçlarım bana küstü. Ben de onlara. Saçlarıma gölge attırarak başladı oyama maceram... Bir başladı pir başladı, siyah, bordo, patlıcan moru, koyu kestane... Canım sıkıldıkça boyattım durdum. Ama uzun yıllardır platin sarıyım. Ne renk denesem de hep bu tona dönüş yaptığım için, artık hiç değiştirmiyorum. Değiştirmek istesem de kuaförüm izin vermiyor. Tabii ki söylememe gerek yok o vahşeti bana yaşatan kuaförüme veda ettim. O zaman bu zamandır bence yeteneği arşa değen Recep Kandemir (Çağrı Kuaföre) gidiyorum. 

Ama Recep abi de ne yaparsa yapsın yıpranmış saçlarımı ancak koruyabiliyorduk onun iyi kuaförlüğü ile. Saçlarım çok zor uzuyor. Her boyadan sonra kırıkları gitsin diye mutlaka kestirmem gerekiyordu. Bir gün adliyede bir çocukluk arkadaşıma rastladım. O da avukat olmuş. Duruşma beklerken geride kalan yılların acısını çıkarırcasına sohbet ettik. O kadar güzel sarı ve bakımlı ve de uzun saçları vardı ki konu oraya geldi. Ona saçlarımı uzatamadığımı söyleyince, bana bir sır vereceğini söyledi. Saçlarını öyle güzel uzatmasını sağlayan ürünü o da tamamen tesadüf eseri internette bulmuş. Onun tavsiyesi üzerine ben de tanışmış oldum HC Saç Bakım Ürünleriyle...

Yaklaşık 1 senedir HC ürünlerini kullanıyorum. Artık saçlarım öyle güzelleşti ki kendim bile inanamıyorum. Sağlıkla parlıyorlar. Eskiden fön çektirmediğim, yaptırmadığım zamanlarda toplayarak sakladığım saçlarımı artık rahatlıkla açık bırakabiliyorum, üstelik fön çektirmeden. Gören herkes de saçlarımdaki farkı farkedebiliyorlar. 

Alması çok ama çok kolay. Kapıda ödeme seçeneği var. Ve öyle bir hizmet veriyorlar ki inanamazsınız. Siz siparişinizi verir vermez bir e-posta mesaji geliyor. Sonra sizi müşteri hizmetleriden biri arayıp sizden teyit alıyor ekstra bir talebiniz var mı onu soruyor, siparişinizin ne zaman elinizde olacağını söylüyor. Çok kısa süre sonra da cep telefonunuza bir mesaj geliyor siparişinizin kargoya verildiğini haber veriyor. Ve ertesi sabah siparişiniz elinize ulaşmış oluyor.


Bir kaç arkadaşıma ve kuzenlerime tavsiye ettim. Hepsi memnun kaldılar. Ben hem complex denilen bakım yağını, hem şampuan ve hem de saç kremini kullanıyorum. Ovex denilen bakım maskesini de aldığım oluyor. Saçlarımı ağırlaştırmadan, güzel kokusuyla HC ürünleri saçlarıma özenle bakıyor diyebilir ve bu ürünleri herkese tavsiye edebilirim...

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her ayrılık bir "Veda"yı hak eder...

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)