Gaudi'nin renkli şehri: Barselona Rehberi... 4.gün

Barselona'daki son günümüz benim mide bulantılarım, midemi üşütmemin kriziyle başladı... Halsizliğim tavandı... Ateşim çıkıp çıkıp iniyordu... Amma ve lakin beni Barselona'ya kadar gelmişken Camp Nou'dan uzak tutabilecek hiçbir kuvvet yoktu...





Öyle kadınlar pek futbol hastası değillerdir malum... Ama ben de o kadınlardan değilimdir... Mesela, Münih'de görmeyi en sevdiğim yer Allianz Arena'dır mesela... Ne güzeldir, oynayan takımın rengine göre ışıklandırması değişir mesela... Bayern Münih sahadayken mavi-kırmızı, 186o Münih sahadayken mavi yanar ışıklar... 



Camp Nou'da bir Fenerbahçeli...

TRT'de çalıştığım dönem, yıllarca İspanya Ligi'ni takip etmiş, cumartesi ve pazar günleri gece nöbetlerinde İspanya Ligi maçlarını kaydetmiş ve hasta bir futbolsever olarak, futbolun mabedlerinden birine sadece kısa bir mesafede olup da uğramamak tam bir şaşkınlık örneği olurdu doğrusu. Karnım ağıra ağıra, kıvarana kıvrana da olsa teyzemle düştük yollara. Ne maç izlemeyi seven ne Camp Nou'dan haberdar olan garibim teyzem de uydu mecbur bana... Endişesi rahatsızlığımın artmasıydı, ama Barselona'ya geldiğimizden bu yana hiç bu denli neşeli ve mutlu görmediği için şaşkındı da... Stadın benim için önemini anlayınca içi rahatladı...


Normalde ben Real Madrid'i severim... O nedenle Maracana'yı da görmek isterim. Amma ve lakin dostum Camp Nou hakikaten muhteşemdi. FC Barcelona neden bir dünya takımı müzesini gezince anlıyorsunuz... Gerçekten dedikleri gibi "Mes que un Club" ... Bir kulüpten daha fazlası Barcelona...

Sporun her dalında aynı sezonda alınan şampiyonluklar, kupalar... Derin bir tarih ve başarı öyküsü... Katalanların büyük hazinesi Barcelona takımı gerçekten onlar için önemli bir gurur kaynağı... Ama ben koyu bir Fenerbahçe taraftarı olarak Camp Nou'ya da Fenerbahçe t-shirtümle gittim elbette... Dünya takımı olabilirler ama benim Sarı Kanaryam bir tane :)



Muhteşem bir turla gezebiliyorsunuz Camp Nou'yu sadece 23 Euro'ya tüm sahayı, müzeyi, seyirci tribünlerini, spiker kabinlerini, konuk takım soyunma odasını, basın odalarını gezip Barcelona'ya hayran olarak sahadan ayrılıyorsunuz. Bir de kocaman hediyelik eşya bölümü var ki formadan, topa, magnetten, kupaya, kalemlere her türlü Barcelona ürünü mevcut.  





Sahadan ayrılırken içimde kocaman bir eksiklik vardı... O sahada bir de maç olaydı... Ne yapıyım ben de teselliyi Messi'nin kollarında buldum :)))


Unutmadan... Camp Nou'ya yürüyerek giderseniz Parc Joan Miro'yu göreceksiniz... Kocaman bir parkın içinde Kuş ve Kadın'ı simgeleyen Miro'nun heykeli sizi karşılayacak...


Uçaktaki minik dostum :)

Barselona'da 4 kısa günden bana kalanların sonuna geldik... Demiş miydim THY en kocaman uçakları ile uçuyor Barcelona'ya... İnanılmaz güzel ve eğlenceli ama bence check-in'i önceden yapın ki cam kenarında oturup Barseloa'ya inişteki o güzel deniz manzarasını izleyebilin... Aynı şekilde kalkışta da şehirle vedalaşabilirsiniz. Yoksa çift koridorlu uçağın ortasında ekrana bakmaktan başka şansınız olmaz... 


oooo bekoooo... Barcelona'nın sponsoru Beko'nun
konuk takım soyunma odasındaki tanıtımı...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her ayrılık bir "Veda"yı hak eder...

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)