Kıyamet kopmadı... Felaket olmadı... Yaşamaya devam...

Yaaaa işte oturup bekledik hep beraber ne olacak diye... Ne mi oldu? Mayalılar artık nereye göç ettilerse epey bir gülüp eğlendiler bizle...

Hakikaten gidenler oldu di mi ya Şirince'ye ya da Bugarach'a... Neyse onlar da gezmiş oldular. Bir iki tane de Şirince şarabı alıp dönsünler de hani ölüme terk ettikleri dostlarına hediye etsinler belki geri kazanırlar arkadaşlıklarını...Şahsen beni Ankara'da kıyametin ortasında bırakıp, basıp Şirince'ye giden bir tanıdığım, yakınım filan olmadı, olsaydı zaten artık ona yakınım demezdim. "Arkadaş sen nasıl yakınsın, kıyamete geldi mi  uzarsın, haydi bana eyvallah" der onun hayatından çeker giderdim..
Gerçi ben hep dedim, takvimde yer kalmamıştı ondan devam edemediler, ya da takvimi yazan sadece 21122012'ye kadar saymayı biliyor diye ama işte kimse dinlemedi beni...
Hani elektrikler kesilecekti. Elektrik idaresinde çalışan biri olsaydım veya toplantı yaptığımız yerin şalteri nerede bilebilseydim çok eğlenirdim eminim. Bızzzt elektrikler gittiiiiiii.... Alırdı herkesi bir telaş ahanda kıyamet kapıda diye. Aslında tam 1 Nisan şakalık vakalar olurdu. Ama tarih tutmadı işte.
Ama bu şaka değil gerçekten bu kehanetle dalga geçerken bir yanım hep endişeliydi. Ya gerçekten doğru tahmin etmişlerse, ya yaşadığım son günlerse bunlar diye. İşin kötü yanı o kadar yoğun bir toplantı süreci de yaşadım ki şu son üç gündür eve geliş saatimin gece 10'u hatta 11'i bulduğu bile oldu. Evden çıkıp toplantıya giderken de hep şunu soruyordum bir yandan kendime "Ya bildilerse şu Mayalar, ya 2 gün sonra ölüp gideceksem ben, ya son günlerimse bunlar, gördün mü bak tıkılıp kalacaksın bir toplantı salonuna, ay hatta o kıyamet saatinde toplantı salonunda olacaksın bir sürü yabancıyla"... 
Vallahi şu kıyamet kopmadı ama Mayaların bu kehaneti, ki bence takvimi yazdıkları taşta yer kalmamıştı ya neyse, bana iyi bir ders verdi. Bundan böyle şunu da keşke yapsaydım gibi bir pişmanlığa yer vermemek için kendime zaman ayırıp dinleyeceğim içimdeki sesi, onu mutlu edip, istediklerini yerine getireceğim. Tabii sorumlulukları da ihmal etmeden.
Elbette bir çok sorumluluğumuz var yerine getirmemiz gereken, öte yandan da bir çok şey var gerçekleştirmek istediğimiz. O halde hayatımızda hepsini bir dengeye oturtmalıyız ki gerçekten "o gün" geldiğinde şu büyük sınava hazır olalım... Ki bence o sınavda tek bir soru var "Sen yaşamak için milyonlarca spermle çıktığın yarışı birincilikle kazanan kulum söyle bakalım bu yarışı kazanmana değdi mi?" İşte o noktada gururla "Değdi" diyebilmemiz gerek. Bu yüzden de hayatı dolu dolu yaşamalı, sevinci de, üzüntüyü de kalbimizin taa derinliklerinde hissetmeliyiz. Aşık olmalıyız, sevmeliyiz, sevilmeliyiz, doyasıya gezmeli, eğlenmeliyiz, neyle mutlu oluyorsak ona zaman ayırmalı, hayata kocaman kocaman gülümsemeliyiz.
Her günü, ertesi gün Mayalar doğru söylemiş de kıyamet hemen o gün kopacakmış gibi yaşamalı, sevdiklerimizle doyasıya vakit geçirmeliyiz. 

Aslında Nasreddin Hocanın da dediği gibi küçük kıyamet sevdiklerimizin, büyük kıyamet ise bizim hayata veda ettiğimiz gün kopacak. 

Yorumlar

  1. Bir kurguda böyle gelip geçti :) hala yaşıyoruz sorun yok :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet oyalandık böylece :) tarih de 22.12 oldu bile :))

      Sil
  2. Acayip güzel bir yazı olmuş. Valla yazdıklarını okudukça zamanında sözümü dinlemeyip blog yazmaya başlamadığın için öyle kızıyorumki sana Elif... Neyse geç olsun da güç olmasın. Bu arada yukarda yorumu olan Aslı, benim en değerlilerimden biridir. Aslım'dır. Ne mutluki kıyamet kopmadı ve üçümüz bir yerde buluştuk..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet haklısın... ben de kızıyorum kendime... O halde Aslıya kocaman bir MERHABA benden....

      Sil
  3. mimledim.
    hatta istersen 2 tane.
    :)
    gelicim yine.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sen mimlersin de ben yazmaz mıyım :)) 2013 dileklerimi yazmayı planlıyordum bu mim de fırsat oldu öne alıyorum dileklerimi :)) gel istediğin zaman başımın taaa en üstünde yerin yurdun var...

      Sil
  4. nasreddinin sözü vay beee.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. haklı ama yani boşuna sakalı yok boşuna hoca olmamış :))

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her ayrılık bir "Veda"yı hak eder...

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)