İmza:Kızın... & İmza: Karın...

Bir kadının hayatındaki en önemli erkekler hiç şüphesiz ilk aşkı babası ve son aşkı kocasıdır... İşte bu iki kitap ile tanıdığımız-tanımadığımız sayıları neredeyse 200'ü aşkın kadının hayatlarının baş rolündeki erkeklere yazdıkları mektuplarda buluşmuş tüm duyguları, sevgileri, aşkları, kimi zaman nefretleri, mutlulukları, sevinçleri, neşeleri kimi zaman hüzünleri, şefkatleri, minnettarlıkları ve kimi zaman da kızgınlıkları... 



Ben kampanyanın 2. kitabında  çok sevdiğim iki kadının da yazısının yer almasıyla haberdar oldum. Serpil Berat Kubak ve Serpil Demir... Bu iki kadını bir bahar günü Ankara'da tanıdım... Esnaf teşkilatının en tepe kuruluşunda çalışıyorum. Bu kalpleri gibi kendileri de güzel iki kadın ise hayatı esnaflıktan kazanıyorlar. Onların, erkeklerle dolu ticaret dünyasındaki mücadelelerinin zor olduğunu tahmin ediyordum... Ve belki hiç farkında değillerdi ama onları uzaktan bir gün onlar gibi ayaklarımı yere sağlam ve güvenli basabilecek miyim diyerek izliyordum saygıyla ve sevgiyle.... Artık İmza:Karın'da yer alan yazılarıyla hayatlarında da ne büyük mücadeleleri aştıklarını, nasıl büyük kalp kırgınlıkları yaşayarak güçlendiklerini öğrendiğimde sevgim yanında saygım da öyle arttı ki bu iki güzel ama bir o kadar güçlü kadına... Sonra onlarla Kırşehir'de Ahilik Kutlamalarında tekrar biraraya geldim. Cumhuriyet Caddesini başından sonuna birlikte adımladık kutlama kortejinde... Yanlarında olmaktan hep mutluluk duyduğum, güçlerini, dik duruşlarını özenerek izlediğim bu iki kadının o güzel gözleri meğer ne güzel, ne güçlü ama bir o kadar kırık ve yaralı kalplerin kapısıymış ben onların satırlarında anladım... demek ondanmış ruhumun onlara yakınlığı... 

Çalışmanın ilk kitabı İmza:Kızın, ünlüsünden ünsüzüne 100'ü aşkın kızın babalarına yazdıkları mektuplarda onların tüm duygularını, tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Sebepsiz terk eden babalara kimi zaman kızgın, kimi zaman kırgın yazılmış satırlar... Hayata veda eden babalara ise hep özlem var ve yaşanmamışlıklarının pişmanlığı, teşekkürler takdirler... Ve hayattaki babalar için minnet ve teşekkürlere uzun ömür dilekleri ekleniyor. Babalar kızları için çok değerli ve çok önemli terk eden babaların yokluğu bunu nasıl koyuyorsa ortaya, yaşamda bir şeyleri paylaşabilmiş olmak da derin izler bırakmış tüm kızlarda... Kimi zaman gülerek, kimi zaman ağlayarak okudum satırları... Arada bir de kaldırıp başımı yanı başımdaki babama baktım... Yavaş yavaş o da yaşlanıyor, dede oldu, saçlarına beyazlar gelip yerleşiyor, şeker hastası oldu bu sene... Yaşlılık kendini göstermeye başladı... O Karadeniz dalgası anlık öfke ve bağırmaları ise neyse ki onu terk etmiyor... Onlar olmasa babam, babam olmayacak sanki... Küçüklüğüm ona hasret geçti, politikacı çocuğu olmak zordur... baban ülkesi için, halkı için gecesini gündüzüne katarken sen ihmal edilirsin elde olmadan... Yine de babam elinden geleni yapardı... Okul zamanı bizi sabahları o hazırlardı. Saçımızı o toplar, çoraplarımızı o giydirirdi... Tüm gün dayansın, dağılmasın diye sımsıkı topladığı saçlarımla gözlerim adeta Çinlilere dönerdi, çoraplarımızı da düşmesin diye iyice çeker hatta bizi havalara kaldırırdı külotlu çoraplarımızı taa midemize kadar çekerken en eğlendiğim oyunu oynamış olurduk... Babam bağırsa da çağırsa da, huysuzluk yapsa da bizi öyle çok sever ki... Her sabah "Prenseslerim uyanmış" diyerek selamlar günaydın der bize... Sevgisini sonuna kadar gösterir... İşte belki de o yüzden ben hep kendimi Kralın Kızı olarak görmüşümdür, gerçek bir Prenses... İstediği  her şey gerçek olan, alınan ve hep çok sevilen... Bu ilk kitabın geliri 1 çocuk daha okusun diye 21. Yüzyıl Eğitim ve Kültür Vakfı - Yeküv'e  bağışlanmış.

2. Kitap olan İmza Karın'ın geliri ise yine bağışlanmış ama bu sefer Sınır Tanımayan Ebeveynler Topluluğu Derneği - STET'e... Tanıdığımız ve tanımadığımız 100'ü aşkın kadın bu kez eşlerine, sevgililerine olan duyguları için almışlar kalemi ellerine... Sayfaları okurken duygudan duyguya seyahat ettim adeta... Kimi zaman terk eden sevgiliye öfkelendim... Kimi zaman işte dedim ben de böyle bir hayat arkadaşı arıyorum, bu zamana kadar bulamamışım belki ama bak elmanın diğer yarısını bulup onlarla hayatını paylaşanlar var... Yani umut var... Kırgınlıklarımıza rağmen güzel kadınlar gibi, güzel adamlar da var... Ve onlar birbirleriyle kavuşacaklar... İlla ki birbirlerine olan yolu gösterecek pusulaları olan temiz ve güzel kalpleri...

Kadınların duygu dolu dünyasına yolculuk yapacağınız bu iki kitabın fikir annesi Banu Özkan Tozluyurt... İlk kitapta kendisine Selgin GB ve Esra Aylin Akalın eşlik etmiş... 2. kitabı ise banu hanım derlemiş toparlamış...

Bu yazıyı yazmak için başta Banu Hanım olmak üzere tüm bu kocaman kalpli kadınların Ankara'ya imza gününe gelmelerini beklemiştim. Ama onlar Ankara'ya gelemedi ve biz bir türlü bir araya gelemedik... Duyduğum ise 3. kitabın yolda olduğu... Sabırsızlıkla beklediğimi söylemeden edemeyeceğim... Son sözüm ise tabii ki onlara...

Sevgili Eşim... Eğer oralarda bir yerde bu satırları okuyorsan bence artık acele etmenin vakti geldi... Ömür sensiz geçiyor ve ben senin aslında yakınlarımda olduğunu hissediyorum... O yüzden artık gel ve birlikte bir hayatı paylaşalım... Her anımız mutlulukla dolu olacak diyemem, biliyorum ki yalan olur bu, kimi zaman çok kızacağız birbirimize, hatta istemeden de olsa üzeceğiz belki... Seni hep çok mutlu edeceğim diye de söz veremem ama bunun için elimden geleni yapacağım...Sana kızmayacağım veya kırılmayacağım da diyemiyorum... Ama söz sana hiç küskün bitirmeyeceğim günü... Ben sensiz koymayacağım başımı yastığa... Her gece uykuya senin yanında dalıp, senle günü aydınlandıracağım... Bu hayatta birken seninle iki olacağım, seninle çoğalacağım ve senden çoğalacağım... Sen sen ol ben ben olayım ama nasılsa bir de biz olsun ve bizden olanlar... Sana yemekler yapmak istiyorum artık... Evimizde birlikte televizyon izleyelim, ekranda beliren insanlara birlikte gülelim, birlikte kızalım istiyorum... Maçlarda beraber heyecanlanalım, mümkünse aynı takımı tutalım ama tutmuyorsak da o zaman özellikle rakip olduğumuz maçlarda kızalım birbirimize... Tatlı tatlı rakip olalım birbirimize... Elele tutuşup yürüyüşlere çıkalım Oscar da bizimle... O seni çok sevsin sen de onu... Kalabalıkların içinde kendi dilimizde konuşalım... Bir bakışla anlaşalım... Bir gülüşle yumuşayalım... Sen neler istiyorsun bilmiyorum ama eminim çok da farklı değildir benden... Boşuna değil di mi senin pusulan beni, benimki seni gösterecek ya... Birbirimize doğru yürürken kimbilir neler neler yaşadık, hepsini geride bırakıp "Oh be diyelim iyi ki o yollardan geçtim meğer yolculuk sanaymış"... Haydi gel..  Çok bekletme bak ben bir Prensesim... Ben seni çok özledim... :))) İmza: müstakbel Karın...


Canım babam, sana yazmak öyle zor ki... Biliyorum bazen çok üzdüm seni ama dilerim mutlu edip gururlandırdığım anlarım hep daha çok olmuştur... Biliyorum yokluğunu yaşadığım bir gün gelecek ki sen benim yokluğumu yaşamaktansa zaten öylesini istersin... Dilerim o gün çok ama çok geç gelir... Ve annemle daha uzun yıllar tatlı tatlı tartışmaya, elele dolaşmaya devam edersiniz... Benim Kralım... Gücümü aldığı, sırtımı yasladığım dağım... Yemyeşil olsun hep ağaçların... Güneş hep aydınlatsın yüzünü arada bir bulutlar geçse de üzerinden sisler puslar uğramasın hiç yamacımıza... Seni olduğun gibi seviyorum baba... Kızgınlıklarınla, öfkelerinle, çokca inatlarınla ve hatta bazen saçmalamalarınla ama en çok da o bitmez tükenmez sevginle ve bu segiyi göstermekteki bonkörlüğünle... İmza: Kızın ya da büyük Prensesin...




Not: Her iki kitabın web sayfasında sizin de mektuplarınız için yer var... hayatınızın önemli bir bölümüne imza atan erkekleriniz için yazmak isterseniz web sayfalarını mutlaka ziyaret edin...




Yorumlar

  1. Sevgili Elif
    Güzel satırların beni duygulandırdı.Teşekkür ediyorum.Orada olman bir güç farklı bir pencerenin ardından bu tarafa bakman ve gördüklerini bizim yaşadıklarımız ile birleştirmen ise ap ayrı bir güzellik...
    Sevgi denizinde bir yunus olman dileğiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne kadar güzel bir dilek...çok teşekkür ederim.. o denizde hep birlikte yüzmek dileğiyle...

      Sil
  2. kızını okudum yazdım bilokta bi de iyi ağlamıştım.
    karını da okucam sahiden daha ya.
    listemde var.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuman gerek deep :)) kadınlar çok ayrı bir dünya...

      Sil
  3. Elif Hanım merhaba,

    Ne kadar güzel yazmışsınız çok mutlu oldum. Ankara'ya geleceğiz inşallah.

    Tekrar çok teşekkürler, iyi ki varsınız

    Banu Tozluyurt

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl ben teşekkür ederim.. Sayenizde tanıdık bu güzel kadınları ve babalarını, kocalarını... yüreiğinize sağlık... Ankara'da görüşmeyi diliyor, 3.kitabı sabırsızlıkla beklediğimi belirtmek istiyorum...

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her ayrılık bir "Veda"yı hak eder...

Kalplerin Kraliçesi Babaanne oldu... (Bölüm 6)